TEBRİZLİ ŞEMS’İN 40 KURALI

Bir süredir, sınanmanın had safhasında olduğumu sanıyorum. mümkün olduğunca sakin ve dingin karşılamak için ekstra çaba harcarken, elime Elif Şafak’ın AŞK adlı kitabı geçti ve su gibi okudum. Şems’in 40 kuralını tek tek bir kere okuduğumda, dostlarım ve öğretmenlerim aracılığıyla bir süredir bana aktarılan öğretilerin tümünü içerdiğini farkettim. Bu öğretiler farklı başlıklarla hayatıma girdi; Reiki, NLP, EFT, kuantum ve tasavvuf…

TEBRİZLİ ŞEMS’İN 40 KURALI (Devam)

11. kural: Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir. 12. kural: Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur. 13. kural: Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda

TEBRİZLİ ŞEMS’İN 40 KURALI (Devam)

21. kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek, kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hak’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir. 22. kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri ayı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı

BABAM ve BEN

4 YAŞ: Babam her şeyi bilir. 5 YAŞ: Babam çok şeyi biliyor. 6 YAŞ: Benim Babam, senin babandan daha çok şey biliyor. 8 YAŞ: Babam her şeyi bilmiyor olabilir. 10 YAŞ: Babamın gençliğinde her şey çok farklıymış. 12 YAŞ: Aslında, babam bu konuda hiçbir şey bilmiyor. Çocukluğunu hatırlayamayacak kadar yaşlı. 14 YAŞ: Babama kulak asma, o artık çağ dışı kaldı.

BAHARIN MÜJDECİSİ HIDRELLEZ

Merhaba, Kendi kültür ve ananelerimiz içinde geçmişten günümüze gelen, baharın müjdecisi ve neşesi HIDRELLEZ ile yeniden uyanış ve canlanış başlıyor. Gelenekselleşmiş, yöresel derlemelerden uygulanabilir ritüellere gelin hep beraber bakalım. Mayıs ayının bu özel gününde (5 Mayıs) hayırlı dileklerle günü bitirme ve bolluk içinde bereketini yaşayacağımız sağlıklı, huzurlu bir yeni güne (6 Mayıs Pazar) başlama keyfini birlikte yaşama dileğiyle… 5 MAYIS HIDRELLEZ

HIDIRELLEZ KUTLAMA ADET ve GELENEKLERİ

Baharın müjdesi, bolluk bereketin sembolü Hıdırellez zamanı bu yıl da geldi. Mayıs ayının 5’i akşamı başlayıp 6 Mayıs gecesi sona eren Hıdırellez hem Türkiye’de hem de dünyanın birçok yerinde farklı geleneklerle kutlanıyor.  Hıdırellez Kutlama, Adet ve  Geleneklerini, Ahmet Yaşar Ocak’ın ”Hızır İlyas Kültü” adlı kitaptan derledik… ŞİFA VE SAĞLIK TALEBİNE YÖNELİK İNANÇ VE ADETLER Türkiye çapında Hıdırellez inanç ve adetlerinin

BEREKET PLANI

BEREKET PLANI Bugün, (gün) (ay) (yıl). Paranın kaynağım ve desteğim olduğuna inanmayı bırakıyorum. Artık yaşamımdaki tek otoritenin ve yaratıcı gücün içimdeki KAYNAK olduğunu onaylıyor ve kabul ediyorum. Şu anda koşulsuz ve sınırsız bolluk ve berekete inanıyor, böylelikle ihtiyaçlarımın gerçek kaynağı ile aramdaki bağı güçlendiriyorum. Her birimizin yaşayan, bedenlenmiş Ruhsal Varlıklar olduğumuzu ve mükemmel gerçeği yaratıyor olduğumuzu kabul ediyor ve bu

CESARETLE

Küçücük kızım. Tuhaf bir gün. Dün aksamdan beri başım ve kulağım ağrıyıp duruyor. Bir de üstüne deli gibi yağmur altında sehir turu yaptım. Bazen hayat seni zorlamaya karar veriyor. Bu da yetmedi bir de bunu gönderelim bakalım basa çıkabilecek mi deyip bir köşeye çekilip sanki kıs kıs gülüyor. Böyle zamanlarda kendime acıyıp bir köşeye çekilmeyi hiç sevmem ama bugün farklı

Sayıların rehberliğinde yürümek…

Sayıların rehberliğinde yürümek…Sayılar, yaşam boyu bizim her alanımızda var olmaya devam eder.Onlarsız hiçbir şekilde hareket etme olasılığımız yoktur.Varlık, dünyaya bir saat diliminde gün, ay, yıl diliminde sayıların içerisinden gelir. Yaşamı boyunca sayılar hep önündedir. Bu süreç, doğumdan ölüme kadar devam eden bir döngüdür. Dünyaya gelir, büyür, evlenir, çocuk sahibi olur.Her bir eylem bir tarih, saat ve zaman diliminde gerçekleşir.Bu zaman

Mutluluk Gönülden Vermektir

Vermekten hoşlanmıyorsan, sana verilmesini de engellerisin.Verilmekten hoşlanmıyorsan vermeyi de bilemezsin.Ne vereyim, ne versinler diyorsanSadece alıyorsun.Mutluluk içinde başlar, çünkü mutluluk içten, özden verebilme yetisini kazanmakla başlar.İnsanların çoğu neden mutsuz, en azından mutlu değil?Vermeden almayı ya da önce alıp sonra vermeyi  düşündükleri için.Bir gezgin, dağ bayır gezerken bir akarsuyun içinde değerli bir taş bulur.Ertesi gün yolda bir adamla karşılaşır. Adam çok açtır.Gezgin

Yeni ay bereket çalışması

Merhabalar, yeni ay ile yeni niyet ve yeniliklere açacağımız güzel paylaşımlar olsun..  Niyetlendiğiniz yada niyetleneceğiniz ne olursa olsun; bu ritüeli kendi el yazınızla yazarak işe başlamalısınız. 40 günlük bereket planı bolluk bereketle ilgili bilinçaltımızdaki kalıpları temizlemek, dönüştürmek için çok çok faydalı bir çalışmadır.. John Randolph Price tarafından yazılmış olan “The Abundance Book” ”Bolluk Kitabı”adlı kitapta anlatılan bir tekniktir.Uygulaması ve çalışması da

Kutsal Geometri Işığında ”Aşk Baharı” Sergimiz Hazır

Kutsal Geometri Işığında Meditatif  Bir ‘’Aşk Baharı’’ Sizleri Bekliyor! BİRartıİKİ Kişisel Yaratıcılık Atölyesi tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Bolluk Bereket Festivali, Can Bolel’in ‘’Aşk Baharı Sergisi’’ni ağırlıyor.Kendisini ”Yıldız Tohumu”  olarak tanımlayan Bolel’in, Yaşam Çiçeği ve varyasyonlarından oluşan eserlerini, Festival süresince Güzelbahçe Academico’da izleyebilirsiniz.Bolel, sergilenen çok boyutlu sembollerin, yorum yapılmadan, ruhun derinliklerindeki aktive olmayı bekleyen kodları harekete geçirilmesi niyetiyle izlenmesini öneriyor.Sergiyi, bir

Doğal Harekete Geçiş

Oğulcan Aksoy bizlerle paylaşıyor: Tamamen doğal hareketin içinde olsak nasıl bir yaşam deneyimlerdik ? Doğal hareketten kastım ne ? Yaprağın dalda kururken, toprağa varacağı anı planlamayıp, süreci yönetmeden kurumayı deneyimlemesi ve bir anda çıkan rüzgarın davetiyle büyüdüğü dalı bırakıp besleyeceği toprağa süzülmesi. Bir derenin, yatağı sığken yavaş akmaktan daralmadan, sıkılmadan kıyıyı seyrede seyrede ilerleyişi, sonra uzaktan gelen çağıldama seslerinden yaklaştığını

T’ai Chi’de İletişim – Tepe Noktası ile Tanden İlişkisi

Bahar Nihal Ersözlü bizlerle paylaşıyor: T’ai Chi Ağacı  Ustamın ders kayıtlarından alıntılar 1 – (T’ai Chi’de İletişim – Tepe Noktası ile Tanden İlişkisi) 2012 yılında Süha ustamın T’ai Chi Ch’uan çalışmalarında ses kayıtları almaya başlamıştım. Birkaç ders sürdürdüm bu motivasyonu ve sonrasında kayıtları deşifre etmiştim. Şimdi geriye dönüp baktığımda keşke motivasyonum hep yüksek kalsaymış ve kayıtlara devam edebilseymişim diye düşünüyorum.

ARIN KORUN GEL…

Duygu Hanım Bizlerle Paylaşıyor: Birine ‘ARIN – KORUN – GEL’ diyorsan.. Ona arınmayı anlatmalısın. Suyu – temiz havayı – hafiflemeyi sunmalısın. Düşünce ve zihinden sağaltmalısın ki “özünü” görebilsin… Kendini bulabilsin. Korun demenin; yükselen enerjisini korumak olduğu kadar özünü kabullenirken yaşayacağı zorluklardan da, kendi kendine verebileceği zararlardan da korunmak olduğunu bilebilsin. En önemli safha belki bu iken buradan dönmenin çok sık

Teşekkürler…

Sevgili BİRartıİKİ dostları, Bu yıl ‘’Aşka Kucak Aç’’sloganıyla düzenlediğimiz 5. BOLLUK BEREKET FESTİVALİ’ni, sizlerin de katkılarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bizlere ev sahipliği yapan Academico’da, 3 gün boyunca festival paylaşımlarının tadını çıkardık. Birbirinden renkli etkinlik ve paylaşımlara sahne olan festivalde, eğlenmenin, öğrenmenin, şifalanmanın, kendimizi aşka, sevgiye açmanın güzelliğini yaşadık. Bu yılki farkındalık projemizde birlikte yol aldığımız İzmir Down Sendromu Derneği’ni, mümkün

Ruhum Bana Fısıldadı

”Ruhum bana fısıldadı ve bana insanların hor gördüğünü sevmemi ve kötülediğiyle dost olmamı söyledi. Ruhum bana Sevginin, sadece kişinin sevdiğinde değil, aynı zamanda sevildiğinde yüceldiğini gösterdi. Ruhum bana fısıldamadan önce, Sevgi yüreğimde, iki çivi arasına gerilmiş ince bir ip gibiydi. Ama şimdi sevgi, başlangıcı aynı zamanda sonu ve sonu da başlangıcı olan bir hale oldu. Sevgi, her varlığı sarar ve

”Bize Aşk’tan Söz Et”

”Bunun üzerine, ‘’Bize aşktan söz et’’ dedi Almitra,  Ve başını kaldırıp kalabalığa baktı, Yolcu; O an derin bir sessizlik çöktü insanların üzerine. O zaman gür bir sesle, ‘’Aşk işmar ederse size, peşinden koşun’’ dedi, Peşinden koşun, sarp ve sapa olsa da yolları, onun. Kanatlarıyla sararsa sizi, kendinizi ona bırakın Ona bırakın-yüreğinize saplamak için Hançer saklı olsa da kanadının altında, Aşkın.

Aşka Çağrı

İnanma sakın doğruluğuna Aşk ne biter Ne tükenir… Ey Aşkım! Güldün mü gülüşünde Yaşama pınarının Türküsü çağlar Ey güzellik, Aşkta gör kendini Aynanın övgüsünü bırak! Sana evime gel demiyorum, Benim uçsuz bucaksız yalnızlığıma gel. Boşuna gözyaşların Gün ırak olsun bizden Sen yıldızları kaçırma Aç kapını aç- bırak yakamı gideyim Geri ver beni- her şey senin olsun Senin olsun – özgür

Dünyanın En Eski İkinci Şarkısı…

  Seikilos Mezar Yazıtı, 1882-1883 yıllarında  Aydın-İzmir demir yolunun inşaatı sırasında Tralleis Antik Kentinde (Tralleis) bulunan ve üzerindeki müzikal notasyonu ile bilim adamlarının ilgisini çeken Eski Yunan mezar taşıdır.  Kitabe için M.Ö 200-M.S. 100 yıllarına zanan tarihler verilir fakat genel kanı, M.S. 2. yüzyıla ait olduğu şeklindedir. Kitabe, demiryolu inşaatını yapan firma yetkilisi Edward Purser tarafından bulunur ve özel koleksiyonuna dahil edilir. Sütunun altı

100 Dilde ”Seni Seviyorum”

Afrika Dili- Ek het jou lief Albanian – Te dua Arapça – Ana behibak (erkeğe) Arapça – Ana behibek (kadına) Ermenice – Yes kez sirumen Bambara – M’bi fe Bangla – Aamee tuma ke bhalo aashi Belarus Dili – Ya tabe kahayu Bisaya – Nahigugma ako kanimo Bulgarca – Obicham te Kamboçya Dili- Soro lahn nhee ah Cantonese Çince –

”Sevgiyle Dertler Şifa Bulur”

Mevlana diyor ki:  ”Sevgiyle acılar tatlılaşır, sevgiyle dertler şifa bulur. Sevgiyle ölüler dirilir. Sevgiyle padişahlar kul olur. Barış dalgaları kalplerden kinleri atar, savaş dalgaları sevgileri alt üst eder. Kin ve nefret gelince göze yüz perde iner, mağfiretler görünmez olur”

Sevgi İçinde Yaşamak…

‘’Sevgi içinde yaşamak yeniden canlı olmaktır.  Kendi bütünlüğünüze, bilgiden önceki halinize geri dönmektir.  Bütünlüğünüze yeniden kavuştuğunuzda, daima sevgiyi takip edersiniz.  Hayatınızı sonsuz bir aşk ilişkisi olarak yaşarsınız, çünkü kendinizi sevdiğinizde, başka herkesi sevmek kolaydır. Kendi başınıza olmaktan mutluluk duyar ve bu mutluluğu paylaşmak için diğer insanlarla biraraya gelirsiniz.  O kadar çok seversiniz ki sizi mutlu etmesi için bir başkasının sevgisine

”Sevgide Beklenti Yoktur”

‘’Sevgide beklenti yoktur.  Korku ise beklenti doludur. Korktuğumuzda yapmamız gerekeni düşündüğümüz şeyleri yaparız, başkalarından da aynı şekilde davranmalarını bekleriz.  Bu nedenle korku acı vericidir, sevgiyse sizi incitmez.  Bir şey beklediğimizde, beklentimiz de gerçekleşmediğinde haksızlığa uğradığımızı hisseder, acı duyarız.  Sevdiğimiz zaman beklentimiz yoktur. Bir şeyi istediğimiz için yapar, başkaları istedikleri ya da istemedikleri için aynı şeyi yaptıkları ya da yapmadıklarında bunu

”İnsanlar Sevgi İçin Yaratılmışlardır’’

‘’İnsanlar sevgi için yaratılmışlardır.  Bilgiden önce kalbimizi açmak ve sevmek kolaydı ve sevgi olmayan şeylerden uzaklaşır giderdik. Ama kafamızdaki bilginin sesiyle biz, sevgiden uzaklaşır ve sevgi olmayanı ararız. Daima bir seçime sahibizdir ve eğer kendimizi seversek sevgiyi seçeriz. Diğer insanların görüşlerini ya da kötü muamelelerini kabul ederek incinmemize izin vermeyiz. Eğer diğer insanlar, bize kötü muamele ediyorlarsa orada kaldığımız için,

”Bu yaşam, sevgi olgunluğundan yoksun, bütün bütüne yok olmadı”

‘’Biliyorum, bu yaşam, sevgi olgunluğundan yoksun, bütün bütüne yok olmadı. Biliyorum, gün doğarken solan çiçekler, çölde kuruyan dereler bütün bütüne yok olmadılar. Biliyorum, ne varsa geride kalan, ağır ağır ilerleyen bu yaşamda, bütün bütüne yok olmadılar. Biliyorum, daha gerçekleşmedi düşlerim, şarkılarım söylenmedi, ama senin çalgının tellerinde geziniyor hepsi, bütün bütüne yok olmadılar.‘’    Rabindranath Tagore

”Sevmek Ruhu Olgunlaştırır”

Mevlana, bir gün oğlu Sultan Veled’e şu öğütleri verir:    “Oğlum! Eğer düşmanının da seni sevmesini istiyorsan, kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle…  Göreceksin ki o düşman, senin en yakın dostun olacaktır. Çünkü gönülden dile, dilden de gönüle yol vardır. Sevmek, her şeyi, her yaratığı sevmek ruhu olgunlaştırır. İnsana huzur verir.  Bu sevginin kapıları Allah sevgisiyle açılır. Allah’ı seven,

‘’Kişinin Kendini Sevmesi Bencilce Bir Şey Değildir”

‘’Hayat, bir içsel keşif yolculuğudur.  Bana göre aydınlanmak içe yönelmektir.  Ve kendimizi severek, kendimizle ilgilenerek hayatımızı daha iyiye değiştirme yeteneğimizi kullanmaktır.  Kişinin kendini sevmesi bencilce bir şey değildir. Kendimizi sevmek, başkalarını da sevebilmemizi sağlar.  Bireysel olarak büyük bir SEVGİyle yola çıktığımızda, gezegen için gerçekten faydalı olabiliriz.’’ Louise Hay

Kalp Hakkında İlginç Bilgiler

Ağırlığı 250 gram olan kalbin çalışması şimdiye kadar icat edilen bütün makinaların çalışmasından daha ilgi çekicidir. Kalbimiz ortalama olarak dakikada 70, saatte 4.200, günde 100.800, yılda 36.792.000, elli yılda ise 1.839.600.00 kere atar. On iki saatte 65 tonluk bir vagonu yerden 30 santimetre kaldıracak kadar enerji meydana getirir. Kalbimiz hiç durmadan vücudumuzdaki 5-6 kilo kanı dolaşım sistemine pompalar. 24 saatlik

Tarihteki İlk Aşk Mektubu

Philadelphia Üniversitesi profesörlerinden Hermann VolrathHilprecht, 1889-1900 yılları arasında Mezopotamya’nın Niffer Vadisi’nde bir kazı yaptı. Bu arada topraktan çıkarılan önemli bir vesika, içeriğinin ne olduğu bilinmeyen çivi yazısı ile yazılmış diğer binlerce levha ile birlikte, kazı yapılan yerin sahibi olan Osmanlı Hükümeti’ne teslim edildi. 70 bin levhanın içine sıkışmış bulunan bu tarihi vesika; 58 yıl sonra, dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez Çığ

Sevginin Gözleriyle Bakmak…

‘’Ağaçlar sevgiden yaratılmıştır.  Hayvanları yaratan sevgidir.  Suyu da yaratan aynı sevgidir.  Sevginin gözleriyle baktığınızda, isteminizi başka bir düşçünün istemiyle birleştirebilirsiniz.   İşte o zaman düşler bir olur.  Sevgiyle baktığınızda, kuşlarla, doğayla bir, insanla, her şeyle bir olursunuz. İşte o zaman bir kartalın gözleriyle görebilir ya da yaşamın herhangi bir ifadesine dönüşebilirsiniz.  Sevginizle kartal ile bir olur, kanatları haline gelirsiniz. Yağmura, bulutlara

”Guru Ram Das Guru” Mantrasıyla Kalbi Şifalandırmak

Kişisel şifa yolculuğunun en güzel eşlikçilerinden biri de mantra söylemektir. Dünya müzik otoritelerince ”Mantra Müziğinin Cennetten Gelen Sesi” olarak adlandırılan Seda Bağcan’ın ”Guru Guru Wahe Guru,Guru Ram Das Guru” mantrası kalbin açılmasını destekleyen bir mantra.  Bu mantra, ruhsal yolumuza rehberlik ışığını ve koruma erdemini çağırır.  Mucizeler yaratmamıza, hayatlarımıza ilham ve sonsuzluk deneyimi getirmemize yardım eder.  Zorluklar yaşadığımızda, tehlikede olduğumuzda ve

Sevgiyi Tanımanın Tek Yolu…

‘’Sevgiyi tanımanın tek yolu sevgiyi deneyimlemek, sevgi okyanusuna atlayacak cesareti bulmak ve onu bütünüyle algılamaktır.  Bir kez sevgiyi deneyimlediğinizde, hissettiğiniz şeyi açıklayacak sözcükleri bulamazsınız, ama sevginin herkesten, her şeyden, her yerden geldiğini görürsünüz.’’ Don Miguel Ruiz

‘’Hiçbir Sevgi Fırsatını Kaçırma’’

‘’Hiçbir sevgi fırsatını kaçırma.  Sokaklarda yürürken bile sevebilirsin.  Kimseye bir şeyler vermen de gerekmez, sadece gülümse yeter.   Onun bir maliyeti yoktur, içten bir gülümseme kalbini açar, kalbini daha canlı yapar.  Birisinin elini tut – bir arkadaş ya da bir yabancı – fark etmez.  Doğru insanla karşılaşınca seveceğim, diye bekleme. O zaman, hiçbir zaman gelmeyecektir.   Sevmeye devam et.  Daha

Hayat üç buçukla dört arasındadır…

”Hayat üç buçukla dört arasındadır. Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın” Yaşam, üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama, biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme. Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi ve varlığın ile buluşamadı. Sorun yok, sadece bekle. Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir, çiçekler açacaktır, rüzgâr esecektir ve yağmur yağacaktır… Zorlamaya

Yedi Kez Ruhumu Kınadım

Yedi kez ruhumu kınadım: İlki; yükseklere ulaşmada zayıflık gösterdiğini gördüğüm zaman. İkincisi; dosdoğru gidenlerin önünde sekmeye başladığını gördüğüm zaman. Üçüncüsü; kolayla zor olan arasında seçenek sunulduğu zaman kolayı yeğlediğinde. Dördüncüsü; Bir suç işlediği, sonra da başkalarının buna benzer suçları onu teselli ettiğinde. Beşincisi; Kendi zayıflığına tahammül ettiği, üstelik bu tahammülü güçlü oluşuna bağladığında. Altıncısı; Bir yüzün çirkinliğini hor görüp aslında

NARDUGAN’IMIZ KUTLU OLSUN

“Nardugan’ımız Kutlu Olsun” “ÇAM SÜSLEME GELENEĞİ Hıristiyanların İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır. Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz. Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ… ( 4 )

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ… ( 4 ) (…) 61. Bunu her zaman yapmayı hatırlarlar. 62.  Görsel  bir Pano yapın: Çekmeyi arzu ettiğiniz şeylerin resimleri. Her gün ona bakın ve zaten bu arzularınızın gerçekleştiğin hissine sahip olun. 63. “İmgeleme her şeydir. Yaşamın gelen çekimlerinin ön izlemesidir” Albert Einstein. 64. Neyi arzu ettiğinize karar verin, ona sahip olabileceğinize inanın, onu

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ… ( 3 )

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ… ( 3 ) 41.  Evrene  göre  kural  yoktur:  ona  şimdi  sahip  olduğunuzun hislerini sunarsınız, evren de buna yanıt verir. 42. Çoğu insan düşüncelerinin çoğunu gözledikleri şeylere verirler(postadan gelecek faturalar, geç kalmak, kötü şansa sahip olmak, vs) 43.  Farklı  daha  iyi  bir  bakış  açısı vasıtası ile, farklı bir yaklaşım bulmalısınız. 44. “Olduğumuz her şey düşüncelerimizin

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ… ( 2 )

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ… ( 2 ) (…) 21.  Arzu ettiğiniz şeyi hissetmekle (orda olmasa bile)  başlayabilirsiniz. Evren şarkınızın doğasına karşılık verecektir. 22.   Düşünce   ve   hislerinizde  neye  odaklanırsanız,  deneyiminize  onu çekersiniz. 23.  Düşündüğünüz  ve hissettiğiniz şey ve tezahür eden şey DAİMA birbirine uyar. İstisna yoktur. 24. Farkındalığınızı değiştirin. 25. “Siz ilerlerken kendi evreninizi yaratırsınız” Winston Churchill 26. İyi

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ…( 1 )

YAŞAMINIZA KATTIKLARINIZLA (SECRET) DEĞİŞİME ADIM ATACAKSINIZ…( 1 ) SECRET 1. Hepimiz tek bir sınırsız güç ile çalışırız. 2. Sır, Çekim Yasasıdır. 3. Zihninizden ne geçiriyorsanız, onu çekersiniz. 4. Bizler  mıknatıs  gibiyiz  –  benzer  benzeri  çeker.  Düşündüğünüz şey olursunuz VE düşündüğünüzü çekersiniz. 5. Her   düşüncenin  bir  frekansı  vardır.  Düşünceler  manyetik  enerji gönderirler. 6. İnsanlar arzu etmedikleri şeyleri düşünürler ve arzu etmedikleri

BEŞİNCİ ANLAŞMA – Bir Toltek Bilgelik Kitabı

Don Miguel Ruiz’in, oğlu Don Jose Ruiz ve Janet Mills ile birlikte yazdığı BEŞİNCİ ANLAŞMA, ilk dört anlaşmadan sonra hayatımıza girmesi önerilen beşinci anlaşmayı anlatıyor. Kitap, içeriğinde ilk dört anlaşmanın özetini de içeriyor. 5. ANLAŞMA: ”KUŞKUCU OL AMA DİNLEMEYİ DE BİL” Kuşkucu ol, çünkü duyduklarının çoğu doğru değil. İnsanların sembollerle konuştuklarını ve bu sembollerin hakikat olmadığını biliyorsunuz. Semboller ancak bizler

ANLAR..

Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama İkincisinden daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz.. Sırt üstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar.. Çok az şeyi ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla, daha çok riske girerdim.. Yolculuk ederdim daha fazla. Daha çok gün dönümü izler, daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim. Görmediğim birçok yere giderdim. Dondurma yerdim doyasıya ve daha

BAKMADIĞIMI SANDIĞIN ZAMAN…

Benim bakmadığımı sandığın zaman, ilk yaptığım resmimi buzdolabının kapısına astığını gördüm ve hemen bir başka resim yapmak istedim. Bakmadığımı sandığın zaman, sokaktaki bir kediyi beslediğini gördüm ve hayvanlara karşı nazik olmanın iyi bir şey olduğunu öğrendim. Bakmadığımı sandığın zaman, benim için en çok sevdiğim keki yaptığını gördüm ve küçük şeylerin yaşamdaki özel şeyler olabileceğini öğrendim. Bakmadığımı sandığın zaman, bir dua

VAZGEÇMEMELİYİZ…

(…) çok sahiplenmeden,sana ait olmadan yaşayacaksın.hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibihem de hep senin kalacakmış gibi hayat,ilişik yaşayacaksın, ucundan tutarak…Can YÜCEL Yeni bir yıla çok kısa bir zaman kalmışken; beklenen, hayal edilen, ertelenen, belki de kaçırılan her güzellik içinde kısa bir zamanımız kaldı. Zaman su misali akıp gidiyor. Ne önünde durabiliyor ne de arkasından yetişebiliyoruz. Ama hep bir yerlerde

DÖRT ANLAŞMA (4) – Toltek Bilgelik Kitabı

Don Miguel Ruiz’in  DÖRT ANLAŞMA kitabında yer alan 4. anlaşma ”Daima Yapabildiğinin En İyisini Yap”tır. 4. ANLAŞMA: ‘’DAİMA YAPABİLDİĞİNİN  EN  İYİSİNİ  YAP’’  Bu anlaşma, üç anlaşmanın kalıcı alışkanlığa dönüşmesini sağlayan anlaşmadır. Bu, ilk üçünün aksiyonudur. Her koşul altında daima en iyisini yapın, ne daha fazla ne daha az. An, her an değiştiği için asla  “en iyiniz”  olmayacaktır. Sabah taze ve

DÖRT ANLAŞMA (3) – Toltek Bilgelik Kitabı

Don Miguel Ruiz’in DÖRT ANLAŞMA kitabında yer alan 3. Anlaşma ”Varsayımda Bulunma”dır. 3. ANLAŞMA: ‘’VARSAYIMDA BULUNMA’’  Varsayımlarda bulunmanın problemi, varsayımlarımızın gerçek olduğuna inanmamızdır. Onların doğru olduğuna yemin edebiliriz. Başkalarının neyi düşündüğüne, yaptığına dair varsayımlarda bulunuruz. Varsayım teorilerimizi kişisel algılarız. Sonra da o kişileri suçlar ve sözlerimizle duygusal zehir saçarak tepki gösteririz. İşte bu nedenle varsayımda bulunduğumuz her şeyde problemlere davetiye

DÖRT ANLAŞMA (2) – Toltek Bilgelik Kitabı

Don Miguel Ruiz’in DÖRT ANLAŞMA kitabında yer alan 2. Anlaşma ”Hiçbir Şeyi Kişisel Algılama”dır.   2. ANLAŞMA: ‘’HİÇBİR ŞEYİ KİŞİSEL ALGILAMA’’ Etrafınızda olan biten hiçbir şeyi kişisel algılamayın. Kişisel algılamak, söylenen şeye katılmakla mümkündür. Söylenen şeyle anlaşma yaptığınız anda, zehir zihninize yayılır ve cehennem rüyasının tutsağı olursunuz. Bu tuzağa düşmenizin nedeni bireysel önemlilik denilen şeydir.Bireysel önemlilik ya da kişisel algılamak, bencilliğin

DÖRT ANLAŞMA (1) – Toltek Bilgelik Kitabı

Bundan binlerce yıl önce Toltekler, Güney Meksika’da ‘’bilgi sahibi kadın ve erkekler’’ olarak tanınırlardı. Antropologlar onlardan bir ulus ya da ırk olarak söz etse de Toltekler aslında kadim insanların ruhani bilgi ve uygulamalarını araştırıp muhafaza eden bilim insanlarıyla sanatçılardan oluşan bir toplum idi.Toltek bilgisi, dünyanın dört bir yanında değişik ezoterik geleneklerde öğretilen aynı temel gerçeğin birliğinden yola çıkar. Toltek, bir