Dünyanın En Eski İkinci Şarkısı…
Seikilos Mezar Yazıtı, 1882-1883 yıllarında Aydın-İzmir demir yolunun inşaatı sırasında Tralleis Antik Kentinde (Tralleis) bulunan ve üzerindeki müzikal notasyonu ile bilim adamlarının ilgisini çeken Eski Yunan mezar taşıdır.
Kitabe için M.Ö 200-M.S. 100 yıllarına zanan tarihler verilir fakat genel kanı, M.S. 2. yüzyıla ait olduğu şeklindedir.
Kitabe, demiryolu inşaatını yapan firma yetkilisi Edward Purser tarafından bulunur ve özel koleksiyonuna dahil edilir.
Sütunun altı kırık tabanının Purser’in eşi tarafından saksı olarak değerlendirildiği, bu nedenle, metnin bir satırının kayıp olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle Seikilos’un bu şarkıyı karısı Euterpe’ye mi, oğluna mı yazmış olduğu bilinmemektedir.
Kitabe bir mezar taşı olsa da üzerinde yazanlar pek karamsar değildir. Yaşamın geçiciliği hakimdir genel olarak.
19. yüzyıl sonlarında Türkiye’de arkeolojik araştırmalar yapan William Mitchell Ramsay, 1883’te yayınladığı “Inscriptions inédites de l’Asie Mineure” isimli makalesinde, Puser’in koleksiyonunda gördüğü bu yazıtı tanıtır.
1922‘de Alfred Laumonier tarafından yazıtın fotoğrafı çekilir. Sütun, Purser’in Buca’da yaşayan avukatı Young’ın koleksiyonu’na geçer. 1922’de İzmir’in işgali üzerine İzmir’deki Alman Konsolosu tarafından korunur ve avukatı Williem Daniels tarafından İstanbul‘dan Stockholm‘e götürülür.
1966’da Kopenhag‘daki Milli Müze tarafından satın alınır.
1966’dan bu yana orada sergilenmektedir. Yazıtın Türkiye’ye geri getirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Yazıtta, Bizans dönemine kadar kullanıla Antik Yunan müzikal notasyonuyla beraber kazılmış olan şarkının sözleri, notaları ve mezar yazısı alt alta yazılmış olarak bulunur. “Seikilos’un Şarkısı“ günümüze dek kalan ve tam olarak çalınabilen en eski müzik eserlerinden biri olarak bilinmektedir. Bu özelliği ile 3.400 yıllık Hurri İlahisinden sonra dünyanın en eski ikinci şarkısı konumundadır.
Bu notasyon sistemi, şarkı sözlerindeki sesli harflerin üzerine yerleştirilmiş sembollerden oluşan oldukça basit bir sistemdi ve yorumlanması zor olmamıştı.
Daha önce de mezar taşlarında benzer kompozisyonlar bulunmuştu, ancak hiç biri Seikilos Ağıdı kadar iyi korunmamıştı ve müzikal olarak tamamının yorumlanması mümkün değildi.
Sözleri ise şöyledir:
‘’Yaşadığın müddetçe, parla,
Işılda henüz yaşıyorken,
Dertsiz tasasız ol.
Hayat çok kısa (Hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme) ,
Yaşam dediğin böyle kısayken,
Gamı tasayı at bir kenara.
Ve zaman her şeye gebedir,
Ve her şey yenik düşerken zamana’’
Mezar taşının altında bir de açıklama vardı:
“Bir mezar taşıyım ben, bir imge.
Seikilos’un ölümsüzlüğünü anan ebedi bir nişaneyim sadece.”
Şarkının Notası :
Notalar, Bizans dönemine kadar kullanılan Antik Yunan müzikal notasyonuyla yazılmıştır. Bu notasyon, şarkı sözlerindeki sesli harflerin üzerine yerleştirilmiş sembollerden oluşan basit bir sistemdi. Daha önce başka mezar taşlarında da kompozisyonlar bulunmuştur ancak Seikolos Mezar Yazıtı üzerindeki ağıt, müzikal olarak tamamının yorumlanması mümkün olan ilk eserdir.
Şiiri oluşturan sözler, 6/8′lik nota ölçüleriyle ezgiye dönüştürülerek batıda müzik marketlerde özgün müzik olarak müzikseverlere sunulmaktadır.
Alıntı Kaynağı: Ayşen Özkaya